Anasayfa / GB / Genel Ekonomik Durum

Genel Ekonomik Durum

Genel Ekonomik Durum

Temel Ekonomik Göstergeler

 

  2017 2018 2019* 2020* 2021* 2022* 2023* 2024*
GSYİH (Cari Fiyatlar -milyar $) 2.640,07 2.828,83 2.743,59 2.716,53 2.806,24 2.911,12 3.024,98 3.149,85
GSYİH Büyüme (Sabit Fiyatlar -%) 1,82 1,4 1,24 1,45 1,54 1,5 1,53 1,53
Kişi Başına Düşen GSYİH (Cari Fiyatlar -  $) 39.977 42.580 41.030 40.392 41.505 42.842 44.312 45.935
Tüketici Fiyat Enflasyonu (ort, %) 2,68 2,48 1,81 1,94 2 2 2 2
Nüfus (Milyon) 66,04 66,44 66,87 67,26 67,61 67,95 68,27 68,57
Cari İşlemler Dengesi (milyar $) -88,06 -109,06 -94,72 -99,55 -104,54 -107,35 -110,86 -115,44

 

Kaynak: IMF
*: Tahmin

2,8 trilyon dolarlık GSYİH’sı ile İngiltere, AB içinde Almanya’nın ardından ikinci ve dünyada en büyük beşinci ekonomidir. 
 
2018yılında GSYİH’nın % 80’ini hizmet sektörü, % 14’ünü sanayi sektörü, % 6’sını inşaat sektörü ve % 1’den azını da tarım sektörü oluşturmuştur.
 
Hizmet sektörü içinde finans sektörünün payı % 40, kamu yönetimi ve hükümetin payı % 28, otelcilik ve restoran hizmetlerinin payı % 17’dir. Geri kalan % 15’lik pay ise taşımacılık, depolama ve iletişim hizmetlerinden oluşmaktadır.
 
Hizmetler, iletişim, toptan ve perakende ticaret son yıllarda büyümenin başlıca itici gücü olmuştur.
 
İngiltere ekonomisi, 2008 yılında dünya genelinde yaşanan ekonomik krizden çok etkilenmiştir. 2009 yılında reel büyüme % 4,4 oranında gerilemiştir. Bu oran İngiliz ekonomisinde II. Dünya Savaşı’nda beri yaşanan en büyük gerilemedir. Diğer taraftan verilen desteklere bağlı olarak 2009 yılı sonu itibarı ile üretimde istikrar tekrar sağlanmış ve ülke ekonomisi 2010 yılında % 1,3 oranında büyüyerek resesyondan çıkmıştır. 2016’da % 1,9 olan büyüme oranı 2017’de % 1,8 olarak gerçekleşmiştir. Küresel talepteki daralma ve Brexit sürecinden kaynaklanan siyasi istikrarsızlık 2018 yılında ekonomik faaliyetleri etkilemeye başlamış ve 2018 yılında büyüme % 1,4 olmuştur. Ekonomideki bu eğilim 2019’da da devam etmiştir. IMF verilerine göre 2019 yılında GSYİH’nın % 1,24 oranında büyümesi beklenmektedir. 
 
Ekonomik büyüme son yıllardaki dayanağını istihdam artışı, esnek tüketici talebi, finansal destekler ve ihracattaki artışlardan almıştır. 2018 yılı ortalarından bu yana dünya ticaretinde artan gerilim, Avrupa ve gelişen pazarlarda büyümenin azalması ve piyasaların daha değişken hale gelmesi ülkenin dış pazarlarında daralmaya neden olmuştur. Brexit’e ilişkin belirsizliğin sürüncemede kalması da ekonomik yavaşlamaya katkı yapmıştır. Bu durum, ülke ekonomisinin dışa açıklığını ve AB içindeki arz zincirleri ile derin entegrasyonunu ortaya koymaktadır. Brexit, aynı zamanda yeni iç yatırımların geri çekilmesine de neden olmuştur. Büyük yatırım planlarının AB ile ticari anlaşmaların gelecekte nasıl olacağı açıklığa kavuşana dek askıda tutulmaya devam etmesi beklenmektedir. Ülkenin geçen 10 yılda düşük yatırım oranları ve zayıf verimlilik performansı göz önüne alındığında bu durum, ülkenin orta vadeli büyüme potansiyeli ve yaşam standartları açısından olumlu bir işaret değildir. 2009 yılında en üst seviyeye ulaşan mali açık yavaş yavaş gerileyerek tutarlı bir seviyeye ulaşmıştır. Kamu borç stokunun GSYİH’ya oranı yüksektir. Hanehalkı borç stoku da yüksektir. Hanehalkı tasarrufu da geçmişten günümüze düşük düzeylerde seyretmektedir. Sterlin, Brexit referandumu sonrasında değer kaybetmiştir. Cari işlemler açığının hacmi de son yıllarda azalmasına rağmen büyüktür. Bunun başlıca sebebi büyük dış ticaret açığıdır.



Pazar Fırsatları ve Tüketim

 

Birleşik Krallık, zengin ve gelişmiş bir ülkenin sunduğu pazar fırsatlarını sunmaya gelecekte de devam edecektir. Ülkenin 2,8 trilyon dolarlık GSYİH’sı ve yaklaşık 40.000’lık kişi başına düşen milli geliri önemli bir pazar büyüklüğü anlamına gelmektedir. Hane halkı tüketimi 2019 yılı itibarı ile 1,9 trilyon dolar olan ülkede kişi başına hane halkı tüketimi ise 27.940 $’dır.
 
Ülkede faaliyet gösteren işletmeler için oluşacak pazar fırsatları, Brexit’ten elde edilecek sonuçlar ve AB VE BK arasında oluşturulacak ticari anlaşmalar ile doğrudan bağlantılıdır. Halihazırda AB ve BK arasındaki gümrük vergisiz ticaret 513 milyonluk bir pazarı etkilemektedir. Brexit sürecinden kaynaklanan belirsizliklere rağmen büyük, zengin, esnek ve tüketime dönük bir ekonomi olan BK ekonomisi, hem küresel hem de iç yatırımcılar için fırsatlar sunmaya devam edecektir.
 
BK, gelişmiş bir tüketim pazarıdır. Demografik eğilimlerin önümüzdeki yıllarda harcama davranışları üzerinde önemli etkisi olacaktır. Ülke nüfusu diğer batı Avrupa ülkelerine kıyasla daha yavaş olsa da yaşlanmaktadır. Ülkenin sosyolojik eğilimlere bağlı olarak yaşlanan nüfus profili sağlık hizmeti ve dinlence, boş zaman geçirme alanlarında talep yaratmaktadır. Bununla birlikte, ülkede gelir dağılımı eşitsizliğinin diğer Avrupa ülkelerine kıyasla daha yüksek olması nedeni ile kişi başına düşen sağlık harcaması Avrupa ortalamasının biraz altındadır. 2018 yılı itibarı ile batı Avrupa’da sağlık harcamalarının GSYİH’ye oranı ortalama % 10,4 iken, bu oran İngiltere’de % 9,8’dir. Aynı dönemde kişi başına düşen sağlık hizmeti harcaması batı Avrupa’da ortalama 4.496 dolar iken, bu rakam İngiltere’de 4.166 dolardır.
 
Diğer pek çok gelişmiş tüketim pazarında olduğu gibi BK’da da perakende sektörü online alışverişin artması, teknolojik gelişmeler ve tüketicinin değişen talebi gibi nedenlerle evrim geçirmektedir. Bu eğilimler dağıtım kanallarını değiştirmeye devam edecektir. BK, kişi başına düşen online harcamalar bakımından dünyanın önde gelen ülkelerinden biridir.

 

Bölgesel Eğilimler
 

Londra ve İngiltere’nin güneydoğu bölgesi GSYİH’nın % 30’undan fazlasını oluşturmakta olup, BK’nın geri kalanından daha zengindir.
 
Büyük Londra olarak tanımlanan alan ise AB’de refah düzeyi en yüksek olan alandır. Londra’da gelir dağılımı oldukça dengesizdir ve ülkenin gelir düzeyi en düşük insanları da başkentte yaşamaktadır.
 
Ülkedeki gelir düzeyi en düşük olan bölgeler ise Kuzey İrlanda, Galler ve İngiltere’nin Kuzeybatısında yer almaktadır. Bu bölgelerde işsizlik oranı da oldukça yüksektir.
 
Galler ve Kuzeybatı İngiltere’de kömür, çelik ve gemi inşa gibi ağır sanayi bulunmaktadır ve bu bölgeler söz konusu sektörlerde yaşanan gerileme nedeniyle olumsuz etkilenmiştir.
 
Geri kalan bölgeler ve İskoçya’da ise hem gelir düzeyi yüksek hem de düşük gelire sahip kişiler bulunmaktadır. Diğer taraftan bu bölgelerde de gelir dağılımında bölgesel olarak çeşitli eşitsizlikler bulunmaktadır.

Sitemizde ve uygulamamızda çerezler kullanılmaktadır. Buradan İnceleyebilirsiniz..