Anasayfa / AE / Genel Ekonomik Durum

Genel Ekonomik Durum

BAE, 1996 yılından bu yana Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ), 1998 yılından beri onyedi arap ülkesinden oluşan Pan-Arab Serbest Ticaret Alanı’nın (PAFTA) ve ayrıca Arap Körfezine kıyısı bulunan 6 arap ülkesinden meydana gelen Körfez İşbirliği Konseyinin (KİK/GCC) üyesidir.
 
  Temel Ekonomik Göstergeler

 

  Birim 2016 2017 2018 2019* 2020*
GSYİH (cari fiyatlarla) milyar $ 357 382 424 427 449
Kişi Başı GSYİH  (cari fiyatla) Dolar 36.226 37.732 40.711 39.806 40.544
GSYIH Büyüme Oranı (sabit fiyat) % 2,9 0,8 1,7 2,8 3,3
Enflasyon  (tüketici fiyatları ort) % 1,6 1,9 3 2,1 2
Toplam Tasarruf / GSYIH % 30 28 29 29 28
Toplam Kamu Borcu / GSYIH % 20 19 18 19 19
Cari İşlemler Dengesi milyar $ 13 26 28 25 23
Cari İşlemler Dengesi / GSYIH % 3,7 6,9 6,6 5,9 5,1

    Kaynak: IMF (11.4.19)                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                              *IMF tahmini     
 
Serbest piyasa ekonomisinin hakim olduğu BAE’nin ekonomik zenginliği büyük ölçüde petrol ve doğal gaz üretimine ve ihracatına dayanır. Sektörün GSYİH içindeki payı yaklaşık %37’dir.
 
Dünya finansal krizi ve en büyük ithalatçısı Çin ekonomisinin yavaşlaması ve son olarak 2014 yılının ikinci yarısından itibaren petrolün uluslararası piyasa fiyatında yaşanan %50 oranındaki düşüş BAE ekonomisini de (hidrokarbon ihraç gelirini) olumsuz etkilemiştir. Bu çerçevede, sanayi üretimi ve ihracatı da bu dalgalanmalardan doğrudan etkilenirken, harcamalar, tüketim, ithalat dolaylı biçimde etkilenmiştir. İç faizler yükselmiş, kredi piyasası daralmış, piyasadaki para miktarı azalmıştır.
 
Global finansal kriz ve akabinde petrol fiyatının düşmesinden dolayı cari işlemler fazlası ve bütçe gelirleri azalmıştır. Büyüme hızının yavaşlamasıyla birlikte ekonomi küçülmüştür. Bütçe gelirlerini artırabilmek için, IMF ile de istişare edilerek, 2015 yılında (sıkı) mali ve parasal politikalarla bazı tedbirler yürürlüğe konulmuştur. Bu tedbirler; akaryakıt desteğine/subvansiyona son vermek, kamu kuruluşlarına hibe ve kaynak transferlerini sınırlandırmak, faizleri yükseltmek, kamu harcamalarında tasarrufa gitmek, elektrik ve su tüketim fiyatlarına zam yapmak şeklinde olmuştur.
 
Federal Hükümet ayrıca, petrol fiyatının düşmesinden kaynaklanan gelir düşüşünü telafi etmek amacıyla 2018 yılında %5 oranında KDV’yi yürürlüğe koymuştur. Öte yandan, küresel finansal kriz nedeniyle azalan yabancı sermaye ve doğrudan yatırımı artırmaya yönelik (bazı iş alanlarında kurulacak şirketlerde yabancı ortaklık payının artırılması, iflas kanunun/çek düzenleme mevzuatının değiştirilerek cezaların hafifletilmesi ve daha liberal hale getirilmesi gibi) mevzuat değişiklik çalışmalarına devam edilmektedir.
 
Merkez Bankasının uluslararası döviz rezervi toplamı (altın dahil) 2019 yılı Ocak ayında  yaklaşık 95 milyar Dolar (350,8 milyar AED) seviyesindedir. (https://www.centralbank.ae/en/)  
 
BAE, cari işlemler dengesi fazla veren bir ekonomidir, ancak son yıllarda yaşanan global kriz ve petrol fiyatı düşüşünden kaynaklanan gelir azalmasıyla birlikte cari fazlada azalma sözkonusudur.
 
BAE ekonomik büyüme hedefine yönelik olarak federal (ve Emirlikler bazında) stratejik kalkınma planlarını yürürlüğe koymuştur. Kalkınma programlarının ortak özelliği, ekonomiyi petrol ve doğalgaza bağımlı olmaktan çıkarmak ve gelir kaynaklarında çeşitliliği sağlamaktır. Böylelikle, milli üretim (gsyih) içindeki enerji harici sektörlerin payını artırılması hedeflenmiştir. Kalkınmada öncelik verilmesi planlanan başlıca sektörler; havacılık ve uzay, bilgi teknolojileri, yenilenebilir enerji, ulaşım, turizm, sağlık ve ihracat odaklı sanayi ile petrokimyadır. Ayrıca, elektrik kullanımının azaltılması da hedeflerden biridir. Bahsekonu Stratejik Kalkınma Planları şunlardır; “BAE 2021 Ulusal Vizyonu (https://www.vision2021.ae/en) ve “Abu Dhabi 2030 Ekonomik Vizyonu”dur.  
 
BAE Federal kamu bütçesi; 2017 yılında 48,7 milyar Dirhem (13,3 milyar $), 2018 yılında 51,4 milyar Dirhem (14 milyar $) ve 2019 yılında 60,3 milyar Dirhem’dir (16,4 milyar $). (Maliye Bak.lığı https://www.mof.gov.ae)
 
Ticaret ve Piyasa
BAE'de ticaret düzenlemeleri liberal niteliktedir. İç piyasa rekabetçi, fiyata duyarlı ve dışa açık bir pazardır. Bölgedeki diğer ülkelerin de önemli ölçüde mal ve hizmet tedarik ettiği veya temin ettiği bir ticaret merkezi konumundadır. Pazarın bu özelliğinden dolayı, ülkede her ülkeye ait ürün bulmak mümkündür. Ülkede tarım ve sanayi üretimi yetersiz olduğundan, ihtiyaçların büyük bir bölümü ithalat yoluyla karşılanmaktadır. İthal ettiği başlıca ürünler motorlu taşıtlar, elektrik ve elektronik ürünler, mücevherat, parfüm ve kozmetik ile gıdadır. En büyük tedarikçileri Çin, Hindistan ve ABD’dir.
 
Nitekim, başta Amerikalı ve Avrupalı büyük firmalar olmak üzere çok sayıda yabancı firma, özellikle ülkenin ticaret merkezi konumunda olan Dubai'de temsilcilik açmak suretiyle, BAE pazarının yanısıra diğer Körfez ülkeleri ve yakın Afrika ve uzak asya ülkelerine ait piyasaları buradan takip etmektedir. Dubai, rekabetin çok yoğun olduğu bir serbest pazardır.
 
Dubai, bulunduğu coğrafyada ticaret, finans ve turizm merkezi (hub) olma stratejisi izlemektedir. Pazar/nüfus olarak küçük olduğundan, dış ticareti “re-export”a dayanmaktadır. Liman ve serbest bölgelerinde altyapı ve hizmet anlayışı gelişmiştir. Kalkınmada Hong Kong ve Singapur’u örnek almaktadır. Başlıca satış yaptığı pazarlar; İran, Irak, Hindistan ile Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleridir. Kayda değer sayıda İran kökenli nüfusun ve işadamının yaşadığı Dubai, İran’a uygulanan uluslararası ambargonun kaldırılmasını Dubai ekonomisi için olumlu bir gelişme olarak değerlendirmektedir. Re-export, enerji ürünlerı satışı haricinde, önemli bir dış ticaret geliridir. İran, Irak ve Hindistan başlıca re-export pazarlarıdır.
 
Ekonominin petrol ve doğalgaza bağımlılığının azaltılmasına yönelik olarak Hükümetin sektörel üretim ve yatırımların çeşitlendirilmesi çabaları olumlu karşılanmakta, özellikle turizm (sağlık turizmi dahil), emlak, finans ve sağlık gibi sektörlere yatırım yaptığı gözlemlenmektedir. Bu bağlamda, “Abu Dhabi 2030 Planı-https://www.ecouncil.ae/en/pages/default.aspx” çerçevesinde 200 milyar dolar değerinde yatırım yapılması ve ülke milli gelirinin %64’ünün petrol dışı sektörlerden oluşması öngörülmektedir. Nitekim, ülke gelir kaynaklarını çeşitlendirmeye yönelik devlet politikası ve özel sektörde yaşanan canlanma neticesinde, petrol-dışı gelirlerin geçmiş yıllara göre, milli gelirdeki payı gittikçe artmaktadır.
 
2008 yılında etkisini gösteren küresel ekonomik krize kadarki dönemde BAE ekonomisindeki genişlemede, hidrokarbon ihracat gelirlerindeki artışın yanısıra, ülkedeki yerli ve yabancı yatırımlardaki ve özel tüketimdeki artışın da etkisi olmuştur. Böylece, ülkede yaşayanların refahı artmış, kredi olanaklarından yararlanma kapasitesi yükselmiş, hızlı nüfus artışının etkisiyle iç tüketimde de hızlı bir artış meydana gelmiştir.
 
Ayrıca, BAE Hükümeti son dönemde elde ettiği deneyim ve sermaye birikimi sayesinde dış pazarlarda yatırıma yönelmiştir. Hükümet sahip olduğu kamu şirketleri aracılığıyla çeşitli ülkelerde telekom ve sanayi şirketleri ile bankalar satın almaktadır. Ayrıca, bahsekonu kamu şirketlerinin liman, serbest bölge işletme, turizm ve gayrimenkul geliştirme gibi projeler aracılığıyla gelişmekte olan ülkelere yatırım yapmaya yöneldiği dikkati çekmektedir.
 
Dünya Bankasının 2019 yılı araştırmasına göre; BAE 190 ülke içinde iş yapma kolaylığı açısından 11. sırada yer almaktadır.

Sitemizde ve uygulamamızda çerezler kullanılmaktadır. Buradan İnceleyebilirsiniz..