Anasayfa / EC / Genel Ekonomik Durum

Genel Ekonomik Durum

 Temel Göstergeler

  Birim 2016 2017 2018 2019* 2020*
GSYİH (Cari Fiyatlar -milyar $) Milyar $ 100 104 107,5 106,2 107,7
GSYİH Büyüme (sabit fiyatlar) % -1,2 2,3 1,0 -0,5 0,1
Kişi Başına GSYİH (cari fiyatlar ) $ 6.046 6.216 6.315 6.155 6.152
Enflasyon (tüketici fiyatları) % 1,7 0,4 -0,2 0,5 1,2
Tasarruf /gsyih % 26 26 24,7 26 28
İşssizlik % 5,2 4,6 3,6 4,2 4,6
Toplam Kamu Borcu / gsyih % 43 44 46 49 46
Cari İşlemler Dengesi Milyar $ 1,3 -0,3 -0,7 -0,4 1,5
Cari İşlemler Dengesi / gsyih % 1,3 -0,3 -0,7 0,4 1,4

     IMF (12.4.19)                                                                                                                                                                       *IMF tahmini
 

Ekonomik Yapı
Petrol üretim ve ihracatına bağlı bir ekonomiye sahip olan Ekvator 2017 yılından beri daha açık (pragmatik) ekonomi ve ticaret politikaları izleyen bir çizgiye yönelmiştir. Ekonomi yönetimince, dış ticaret anlaşması müzakerelerinin hızlandırılması, gümrük vergilerinin rasyonelleştirilmesi, ticaret engellerinin giderilmesi ile dış ticaretin artırılması hedeflenmiştir. Bunun yanısıra, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve üretimin canlandırılması da öncelikler arasındadır. Serbest ekonomi politikalarına yönelimin ülkeye yabancı yatırımcı ilgisini artırması beklenmektedir.
 
Kamu maliyesinde istikrar sağlanması, ekonominin öncelikli bir konusudur. Resmi kaynaklarca 2018 yılı kamu finansman ihtiyacının 11 milyar Dolar olduğu açıklanmıştır. Yüksek kamu borcunun (finansman maliyetinin) düşürülebilmesi için, IMF, Dünya Bankası, Inter-Amerikan Kalkınma Bankası gibi uluslararası kuruluşlar ile temaslar hızlandırılmıştır.
 
Ülke ekonomisi, ağırlıklı olarak petrol olmak üzere, tarım, balıkçılık, madencilik (özellikle altın ve bakır), tekstil, gıda işleme ve mobilya sektörlerine dayalı bir yapı sergilemektedir.
 
Ülkede resmi para birimi olarak ABD Doları’nın kullanılması, Latin Amerika ülkelerinin bir kısmındaki kur kaynaklı sıkıntıların bertaraf edilmesini sağlarken; ekonomik büyümenin ağırlıklı olarak petrol üretimine ve petrol fiyatlarına bağlı olması ise belirsizliğe yol açmaktadır. Nitekim Latin Amerika’nın en yüksek petrol rezervine sahip ülkelerinden olan Ekvator, kamu gelirlerinin yaklaşık %40’ını, ihracat gelirlerinin ise %60’ından fazlasını bu sektörden elde etmektedir. Petrol ve elektrik sektörleri devletin kontrolündedir.
 
Pasifik Okyanusu kıyısında yer alması ve Panama Kanalı’na yakınlığı dolayısıyla stratejik bir konuma sahip olan Ekvator’da, önümüzdeki dönemde petrol fiyatlarında artışın Ekvator ekonomisine ivme kazandıracağı düşünülmektedir.
 
Quito ve Guayaquil, ülkenin başlıca ticari merkezleri olmasına rağmen, iki bölgenin kültürü ve ekonomik yapısı birbirinden farklıdır. Quito (Kito), petrol şirketlerinin merkezinin ve kamu kurumlarının bulunduğu bir kent olup, Guayaquil ise tarım ve balıkçılık üretimine dayanan liman ve sanayi kentidir. İki bölgenin birbiriyle rekabet içinde olduğu söylenebilir.
 
Merkez Bankasının 2016 yılında yaklaşık 4,2 milyar Dolar seviyesindeki toplam döviz rezervi (altın dahil), 2018 yılında 2,15 milyar Dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. (Dünya Bankası)
 
Geçmiş yıllarda büyümeye katkıda bulunan yurt dışı işçi gelirleri 2015 yılındaki 2,3 milyar Dolar düzeyinden 2018 yılında 3 milyar Dolara yükselmiştir. (Dünya Bankası)
 
Ekonomi Politikaları
Dolarizasyon nedeniyle bağımsız bir para politikası yürütemeyen Ekvator ekonomisi, döviz girişi ve yabancı yatırımlara bağımlı bir yapı sergilemektedir.
 
2008 yılından bu yana dış borçlanmayı oldukça kısıtlayan ve finansman ihtiyacını petrol satışları, vergi artışları ve Çin kaynaklı fonlarla karşılayan Ekvator ekonomisi 2015 yılında petrol fiyatlarının düşmesinden olumsuz etkilenmiş, ülkenin para birimi olan ABD Doları’nın yükselmesi ile kamu gelirleri azalmış ve dış borçlanmaya gidilmiştir. Nitekim, 2015 yılında kamu borçları reel olarak %13 artmış ve GSYİH’nin %35’ine ulaşmıştır. Aynı yıl ihracat gelirleri GSYİH’nin %17’sine gerilemiştir. Cari açığın 2015 yılında GSYİH’nin %2,4’üne yükselmesi üzerine Ekvator hükümeti 2.800’den fazla ithal ürüne ek vergi uygulamaya başlamıştır.  (Ekonomi Bakanlığı: http://www.finanzas.gob.ec/)
 
Ekvator Devlet Başkanı Lenin Moreno, 2 Nisan 2018 tarihinde açıkladığı yeni ekonomik tedbirler paketini sunarken, üretimi artırmak, ekonomiyi canlandırmak ve istihdam oluşturmak hedeflerini dile getirmiştir. Pakette yer alan dış ticaret, yatırım ve vergi uygulamalarına ilişkin başlıca tebirler aşağıda belirtilmektedir: 

  • İthalatta uygulanan vergilerin, DTÖ tavanına kadar geçici olarak artırılması,
  • Net döviz gelirini gösteren ihracatçıya vergi iadesi sağlanması,
  • Yatırım kredilerini finanse edecek uluslararası bankaların gelmesinin teşvik edilmesi
  • Üretiminin canlandırılmasını teminen vergi mevzuatının yeniden düzenlenmesi
  • Vergi kaçakçılığının daha sıkı tedbirlerle önlenmesi
  • 2019 yılı mali döneminden itibaren gelir vergisinde önceden hesaplama yönteminin kaldırılması
  • Kamu tasarrufu ve bürokrasinin azaltılması

Ekonomik Büyüme Performansı
Mart 2000’de gerçekleştirilen yapısal reformlar ile birlikte ABD Doları’nın ülkenin resmi para birimi olarak kabul edilmesi, yüksek seyreden petrol fiyatlarının ve ihraç ürünlerinin çeşitlendirilmesi politikalarının ihracata olumlu katkısı, yurt dışı işçi gelirlerindeki artış ve büyük çaplı altyapı yatırımları sayesinde Ekvator ekonomisi son 10 yılda ortalama %4,5 büyümüştür. Bu dönemde işsizlik azalmış, ücretler artmış, Dolarizasyon nedeniyle enflasyon kontrollü bir seviyede kalırken yoksulluk azalmıştır.
 
2008 yılında %7,2’lik büyüme sonrasında 2009 yılında yaşanan küresel ekonomik kriz Ekvator ekonomisini önemli ölçüde olumsuz etkilemiş, aynı yıl %0,4 büyüme kaydedilmiştir. 2010 yılında ise küresel krizin etkilerinin daha az hissedilmesi ile büyüme oranı %3,6 olarak gerçekleşmiş, 2011 yılında ise %7,8 gibi rekor düzeyde bir büyüme gerçekleşmiştir. Bu süreçte petrol fiyatlarındaki artış, ihracatının %56’sı petrolden oluşan Ekvator ekonomisine olumlu katkı yapmıştır.
 
Nitekim, Ekvator Merkez Bankası’nca yayımlanan ekonomik verilerden, üretimin yeterince artmadığı, kamu harcamalarının artışında azalma kaydedildiği, diğer taraftan özel sektör yatırımlarının ve hane halkı tüketiminin (tüketici kredilerinin) arttığı gözlemlenmektedir. Kamu harcamalarının yavaşlamasıyla, ikinci çeyrekte de büyümenin sınırlı kalabileceği ve BCE tahmini olan yıllık %2 oranının gerçekleştirilemeyebileceği değerlendirilmiştir.
 
Dünya Bankasına göre, 2015 yılında (%0 büyüyen) durgunluk içindeki ekonomi 2016 yılında dip yaparak %1,2 küçülmüş, bir yıl sonra 2017 yılında toparlanarak %2,3 oranında büyüme hızını yakalamış ancak 2018 yılında büyüme hızı tekrar düşüşe geçerek %1,4 olmuştur.
 
Dış Borcu
Petrol gelirleri, vergi artışları ve Çin’den alınan krediler sayesinde küresel krizi atlatan Ekvator, ilerleyen yıllarda daha da artması beklenen bütçe açığını finanse etmek amacıyla 2012 yılında Çin ile 1 milyar Dolar değerinde ek bir kredi anlaşması imzalamıştır. Bu kredilerin, iç talebin ve kamu harcamalarındaki artışın etkisiyle, ülke ekonomisi 2012, 2013 ve 2014 yıllarında sırayla %5,6, %4,6 ve %3,7 oranında büyümüştür. Ülkenin en büyük petrol rafinerisinin (Refinería Esmeraldas) bakım çalışmaları nedeniyle kapalı kalması da, bu dönemde büyümeyi ve cari açığı olumsuz etkilemiştir.
 
2016 yılında 6,6 milyar Dolar ilave finansmana gereksinim duyulması sebebiyle Çin ile iki bölüm halinde ödenecek toplam 970 milyon ABD Dolarlık yeni bir kredi anlaşması imzalanmıştır.
 
2018 yılı Haziran ayı itibariyle toplam kamu borcu 48 milyar Dolardır. Bunun 14 milyar Doları iç, 34 milyar Doları ise dış borcu oluşturmaktadır. Borçlanılan ülkeler arasında ilk sırada 7 milyar Dolar ile Çin bulunmaktadır. Toplam kamu borcu, önceki aylara kıyasla azalmakla birlikte, yasal sınır olan GSYİH’nın %40’ının üzerinde seyretmektedir. Yeni yasal düzenlemelerle bu sorunun aşılması beklenmektedir. Maliye Bakanı Martinez’e göre, ekonomi borçlanmaya bağımlı durumdadır. Likidite sıkışıklığı borçlanmayı mecburi kılmaktadır.
 
Dünya Bankası verilerine göre, Ekvator’un dış borcu 2009 yılından beri artış eğilimi içindedir. 2018 yılı itibarıyla dış borç stoku yaklaşık 45 milyar Dolar olmuştur. Bunun %1,6’sı kısa vadelidir.
 
Ekonomide Geleceğe Yönelik Beklentiler
Durgunluk içindeki ekonomisi 2015 yılında (%0 büyüme ile) yerinde saymış, 2016 ve 2017 yıllarında sırasıyla %4,4 ve %4,2 oranında küçülmüştür. 2018 yılında da küçülmenin küçük oranda da (%-0,8) olsa devam edeceği tahmin edilmektedir. (imf)
 
Petrol fiyatlarına ve ABD Dolarına bağımlılık nedeniyle dış şoklara açık ekonomik yapının sürmesi beklenmektedir. Bununla birlikte, ekonomiye dinamizm getirecek tedbirler üzerinde çalışılmaktadır.
 
Serbest ekonomi politikalarına yönelimin ülkeye yabancı yatırımcı ilgisini artırması beklenmektedir. Ancak yatırım anlaşmalarında ilerleme kaydedilmesi önemli bir gelişme olacaktır. 2018 yılında ülkeye giriş yapan doğrudan yabancı sermaye yatırım tutarı, bir önceki yıla göre %127 artışla 1,4 milyar Dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. (Dünya Bankası)
 
Özellikle inşaat sektöründe yaşanan uzun süreli resesyonun ardından, hükümetin attığı adımların da etkisiyle, son birkaç ayda görülen toparlanmanın hükümetin toplu konut politikaları ile birlikte hızlanacağı değerlendirilmektedir.
 
Önümüzdeki dönemde petrol fiyatlarında artış olması halinde, bunun da Ekvator ekonomisine ivme kazandıracağı düşünülmektedir.
 
Ekvator ekonomi yönetimince, ticaret anlaşması müzakerelerinin hızlandırılması, gümrük vergilerinin rasyonelleştirilmesi, ticaret engellerinin giderilmesi ile dış ticaretin artırılması hedeflenmekte, ayrıca yatırım ortamının iyileştirilmesi ve üretimin canlandırılması arzu edilmektedir.
 
Ekvator ekonomi politikalarında, 2018 yılında, hükümetin ekonomik modeli dönüştürme gayretleri öne çıkmıştır. Bu dönemde kamuda kemer sıkma politikalarına ağırlık verilmiş, kamu borcunun azaltılması ve kamu maliyesinin disipline edilmesi için kamu kuruluşlarının küçültülmesi, kamu yatırımları ve sübvansiyonların düşürülmesi yoluna gidilmiştir.
 
Diğer taraftan, uluslararası temaslarda ekonominin artık dünyaya açık olduğu, ideolojik değil pragmatik politikalar izlendiği vurgulanmış; özellikle ABD, EFTA ve Pasifik İttifakı ile ticaret ve yatırım alanlarında işbirliği arayışında olunmuştur. Ayrıca, ekonomideki kamu ağırlığının yerini özel sektörün alması çabaları temelinde yeni bir yatırım teşvik yasası yürürlüğe konulmuştur. Ancak, yatırım anlaşmaları ve rekabetçiliğin artırılmasına yönelik çabalar zayıf kalmıştır.
 
2019 yılı Mart ayında IMF ile imzalanan 3 yıl süreli ve 4,2 milyar Dolar tutarındaki “Genişletilmiş Fon Tahsisi anlaşması (Extended Fund Facility Arrangement)” kapsamında kamu harcamalarında rasyonelliğin sağlanarak mali yapının güçlendirilmesi ve kamu borçlanmasının azaltılması ile merkez bankası rezervlerinin artırılması ve özel sektör yatırımlarının ve rekabet gücünün artırılması gibi başlıca hedefler arasındadır. Bu çerçevede kamu harcamalarının kısılması, kamu gelirlerin artırılması ve özelleştirmeler beklenen yapısal reformların öncelikleri arasında yer almaktadır. Madencilik, telekom, elektrik ve ulaşım sektörlerinin geliştirilmesi destelenecek alanlardır. (https://www.imf.org/en/Publications/CR/Issues/2019/07/03/Ecuador-First-Review-under-the-Extended-Fund-Facility-Arrangement-Requests-for-Waiver-of-47087)
 
2019 yılının Ekvator Hükümetince alınan ekonomik ve mali tedbirlerin sonuçlarının gözlemlenebileceği bir yıl olacağı değerlendirilmektedir. Petrolün ihracattaki payı ve dolarizasyon dikkate alındığında, 2019’daki ekonomik performans yine uluslararası piyasalardaki petrol fiyatı ve ABD Doları’nın seyrine bağlı olacağı tahmin edilmektedir. Öte yandan, kamu giderlerinin finansmanı için uluslararası piyasalardan uygun koşullarda kredi arayışı devam edecektir. Ayrıca, ekonomik modeldeki dönüşümün sürdürüleceği, sübvansiyonların tamamen kaldırılabileceği, ikili ticaret ve yatırım anlaşmalarına ağırlık verileceği değerlendirilmektedir.

Sitemizde ve uygulamamızda çerezler kullanılmaktadır. Buradan İnceleyebilirsiniz..